SARILMANIN ANATOMİSİ
Bilimsel araştırmalar, sarılmanın insan sağlığına pek çok faydası olduğunu ortaya çıkardı. Uzmanlar birbirine sarılan kişilerin kendilerini güvende hissettiklerini, bu durumun da insan sağlığına pozitif etkileri olduğunu vurguluyor. Özellikle mutluluk hormonunu etkileyen maddelerin salgılanmasında etkili olan sarılma, kan basıncını dengeleyerek riskli hastalıkların önünü kesiyor. Ancak uzmanlar sarılmanın iki kişinin karşılıklı samimi ve içtenlikle yapılması sonucunda fayda sağlayabileceğini belirtiyor. Yazımızda sevdiğimiz bir insana sarıldığımızda bedenimizde ne gibi değişiklikler olduğunu yazdık.
Oksitosin hormonu vücutta sarılma anında salgılanmaya başlar. Oksitosin hem erkeklerde hem de kadınlarda hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan ve mutluluk, aşk, sevgi gibi duyguların kaynaklarından biri olan bir hormondur. Hormon salgılandığında kişi mutlu hisseder ve sarıldığı kişiye bağlanmaya başlar.
Sarılma, acıyı azaltır. Acı çeken her insanın söylediği “omzunda ağlayabileceğim bir insana ihtiyacım var” sözünden de anlayabileceğimiz gibi acı hissi sarılma ile üstesinden gelinebilir bir hâl alır. Sarılma anında gerçekleşen küçük dokunuşlar, beyinde “afferent c” denilen, omurilik ile bağlantılı olan duyu sinirlerini harekete geçirir ve bu sinirler beyinle bağlantı kurarak endorfin salgılanmasını sağlar. Ağrı kesici etkisi olan endorfin hormonu ise daha az acı çekmemizi ve sakinleşmemizi sağlar.
Vücuttaki kan basıncını dengeleyen sarılma eylemi aynı zamanda sinirleri harekete geçirerek beyindeki kan basıncı oranını düşürür. Bu durum vücudun rahatlamasını sağlarken; stres, depresyon ve sinirlilik gibi psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltır.
2009 yılında ABD’li psikologların yaptığı araştırmada eşlerin stresli konuşmalar yapmadan önce 20 saniye birbirlerine sımsıkı sarılmaları istenir. Bu araştırmanın sonunda sarılan çiftlerin kan basıncı ve kalp atışlarının normalleştiği görülür. Vücutta salgılanan oksitosin kişiyi olumlu ve pozitif düşüncelere sevk eder. Pozitif zihin yapısı ise kişilerin arasında yaşanabilecek gerginlikleri ortadan kaldırır.
Oksitosin hormonu; stres düşürücü, acıyı azaltıcı ve kişinin kendini güvende hissetmesini sağlamasıyla kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır; yanı sıra salgılanan oksitosin hormonu bağışıklık sistemini güçlendirir, güçlenen bağışıklık sistemi vücuttaki zararlı bakterilere karşı daha kolay savaşır.
Uzmanlar sarılmanın çocuk ve ergenlik dönemlerinde öz güven duygusunu güçlendirdiğini belirtir. Bunun kanıtı olarak da doğan çocuğun annesinin sıcaklığını hissettiği anda susması olduğu gösterilir. Ayrıca uzmanlar güçlü bağların sarılma ile başladığını ifade eder. Psikolojideki temel durum güvendir. Kişi kendini ne kadar güvende hissederse ruhsal olarak da o kadar sağlıklı olur.
6,506 okunma